RİZE
İL MERKEZİ VE İLÇELERİNDEKİ TARİHİ ESERLER
Rize, Türkiye'nin
kuzeydoğusunda, eşsiz tabiat güzellikleri, zengin halk mimarisi ve halk bilim
değerlerine sahip bir şehrimizdir. Burada tabiat ve insan coğrafya ile mimari
bütünleşerek eşsiz bir uyum sergiler. Yapılar yeşil örtülü vadilerin
yamaçlarına asılmış gibi dururlar. Karlı dağlardan çağlayarak
Karadenize akan dereler üzerinde narin köprüler kuruludur. İnsan bu coğrafyada
kendisinden geçer. Dört mevsim değişik renkli ormanlarda esen rüzgarın
sesi, derelerin çağıltısı ile karışır. Çiçeklerle çevrili yayla
yollarında, çay bahçelerinde, mısır tarlalarında, tulum ve kemençe eşliğinde
duygu yüklü türküler söylenir.
Rize ili denize paralel
uzanan dağlarla çevrilidir. Yüksek dağ eteklerinden doğan sular, birbirine
paralel derin vadiler oluşturarak denize akarlar. Köyler, tarıma elverişli
alanlar, vadi tabanları ve yamaç düzlüklerinde yer alır. Dağların 2000
m.den yüksekteki orman sınırından sonra yaylalar kurulmuştur. Gerek
mimarisi ve gerekse gelenekleri bozulmamış çok sayıda yayla yerleşmelerinin
ünlüleri şunlardır. Varda, Gölyayla, Ovit, Karos, Ambarlı Varap, Varoş,
Elevit, Trovit, Palovit, Çiçekli Ayder, Başhemşin, Karvan, Taşlı.
Rize'nin bu zengin kültür
ortamı ve eşsiz coğrafyasında oluşan kültür ve tabiat varlıkları
yeterince araştırılmamıştır. Yöre insanı yüzyıllar boyu tarım,
hayvancılık, denizcilik ve gurbetçilikle geçimini sağlamıştır. Çay tarımının
gelişmesi, şehirleşme, kent merkezinde, ilçelerde ve köylerde yeni yapılanmalar
ve yaşantı biçiminin doğmasına yol açtı. Plansız, tabiatla uyumsuz bir
şehirleşme ortaya çıktı. Beton yapılar köyleri de içine alarak yaylalara
kadar yayıldı. Kent merkezleri ve köylerdeki mimarlık ve sanat değeri yüksek
dini ve sivil yapılarda korunamadı.
Rize'nin öncelikli
sorunlarının başında doğal ve kültürel çevrenin korunması geliyor. Son
yıllarda artan iç ve dış turizm olumlu yönlendirilmezse, köy ve yaylaların
eşsiz yapılarını ve doğal güzelliklerini yok edecek, bu değerlerimizi
ilelebet kaybetmiş olacağız. Bu konuda ilgililere ve hepimize büyük görevler
düşüyor.
İl Merkezi ve Merkez
İlçedeki Tarihi Eserler
1. Rize Kalesi
Şehir merkezinin güneybatısında yer alır. İç Kale ve Aşağı Kale'den
meydana gelmektedir. Yoğun yerleşme sebebiyle Aşağı Kale tamamen yok olmuş,
batı tarafında bazı sur parçaları ve kuleleri günümüze kadar gelebilmiştir.
İç Kale: Doğal
bir yükselti üzerine kurulmuştur. Planı, kenarları düzgün olmayan bir
yamuk şeklindedir. Giriş kapısı doğudandır. Dış kapıdan küçük avluya
girilmektedir. Buradan ikinci bir kapı ile esas kale alanına ulaşılır. İç
Kale'yi çevreleyen surlar kısmen düzgün, kısmen moloz taş duvarlara
sahiptir. Kireç harçla yapılmış duvarların kalınlığı 1,5 metredir. İç
Kale yarım daire planlı beş kuleye sahiptir. İç Kale'nin doğusunda kayaya
oyulmuş bir kuyu bulunmaktadır.
Yakın zamanlara kadar çok
harap durumda olan İç Kale surları Kültür Bakanlığı'nca onarılmıştır.
Kale duvarları, seyirdim yolu ve kısmen dendanlar tamamlanmıştır. Kapı içi
alanı yedi metre daha aşağıdadır. Bu kısım büyük bir ihtimalle daha
sonra yapılmıştır. Bu kısımda kapının sağında Rize'ye uzun yıllar
belediye başkanı ve parlamenter olarak hizmet etmiş Ekrem Orhon'un
(1909-1983) mezarı bulunmaktadır.
Aşağı Kale: Zamanında
İç Kale'den kuzeydoğuya ve kuzeybatıya yanlara açılarak uzayan ve denize
ulaşan surlarla çevriliydi. Bugün sadece batı surlarının bir bölümü ve
bazı kuleleri mevcuttur.
Kuleler dikdörtgen veya
daire planlı olup, iki katlıydılar. Günümüze ulaşan kalıntılardan üst
örtülerinin tuğla tonozlara sahip olduğu anlaşılmaktadır. Doğu surlarından
hiçbir iz kalmamıştır.
Rize Kalesi'nin
tarihlendirilmesi için kesin verilere sahip değiliz. İç Kale Junstinyen
zamanında (527-565) yeniden inşa edilmiştir. Daha sonra Trabzon Komnenoslar
zamanında da (1297-1330) aşağı surlar inşa edilmiştir. Kale Osmanlı Dönemi'nde
de onarılarak kullanılmıştır.
2-Bozuk Kale:
il merkezinin 10 km. doğusunda Güneydoğu Köyü'nde, aynı adla anılan
derenin kenarında yer alır. Denizden 30 m. yükseklikte kurulmuş küçük bir
gözetleme kulesidir. Karadeniz sahillerinde sık görülen küçük Orta Çağ
kalelerinden birisidir.
3- İskender Cafer Paşa
Camii:
İslam Paşa Mahallesi'nde geniş bir hazire içinde İslam Paşa veya Kurşunlu
Camii olarak da anılmaktadır. H. 978/M. 1570 yılında İskender Cafer Paşa
tarafından yaptırılmıştır.
Cami ahşap bir son
cemaat mahalli, taş duvarlı ve kubbe ile örtülü bir harim kısmından
meydana gelmektedir. Caminin duvarları moloz taşlarla örülmüştür. Harimin
kuzeybatı köşesinden minareye çıkılmaktadır.
Kare planlı harime kuzey
cephedeki kapı ile girilir. Her cephedeki iki pencere aydınlanmayı sağlar.
Bu pencereler düz lentoludur. Ayrıca sekizgen kubbe kasnağı üzerinde
yuvarlak kemerli pencereleri vardır. Tromplara oturan kubbe içinde demir
parmaklıklı bir kandilliğe sahiptir. Dıştan ise kurşun kaplıdır. Taş
mihrap sade bir görünüme sahiptir. Camiye göre oldukça büyük olan ahşap
minber yenidir. Eskiden ahşap olan mahfil son yıllarda betonarme olarak
yenilenmiştir. Harimin yarısını kaplayan bu mahfil iki ayak tarafından taşınır.
Caminin içerisindeki kalem işi süslemelerde yenidir.
4- Büyük Gülbahar
Sultan Camii:
Bütünüyle dikdörtgen planlı olan cami son cemaat mahalli ve harim kısmından
meydana gelen kırma çatılı bir yapıdır. İnşa tarihi kesin olarak
bilinmemektedir.
Son cemaat mahalli bir
subasman üzerine oturur. İki katlı taş ve ahşap olarak inşa edilmiştir.
Doğu tarafında imam odası, batısında bir odunluk ile üst kata çıkan
merdiven bulunmaktadır. Üst kat bağdadi olarak inşa edilmiş, kurs yeri
olarak kullanılmaktadır. Son cemaat mahallinden çıkılan minare batıdadır.
Harim kısmının
duvarları düzgün yonu olarak mahalli siyah taştan yapılmıştır. Son
cemaat mahalliyle birlikte dört omuz bir çatıya sahiptir. Üzeri kiremit kaplıdır.
Kare planlı harim kısmına son cemaat mahallinden ve batıdaki kapılardan
girilir. Girişin üzerindeki iki sütunla taşınan ahşap bir mahfil
bulunmaktadır. Tavan ahşap olup ortada bağdadi bir kubbeye sahiptir.
Harim kısmını doğudan
üç, diğer cephelerde iki olmak üzere çift sıra yuvarlak kemerli pencereler
aydınlatır. Mihrap yivli sütunlarla sınırlandırılmış ve yatay dilimli
bir nişe sahiptir. Ahşap minber sadedir.
Gülbahar Cami'si birkaç
defa yıkılıp yapılmıştır.
5- Kale Camii:
Kale Mahallesi'nde ve Rize İç Kalesi'nin güneyinde bulunur. 1658 yılında
yapılan cami son zamanlarda yenilenmiştir.
Arazinin eğiminden dolayı
yüksek bir zemin kata sahiptir. Zemin kat taş, üst kat betonarme olarak yapılmıştır.
Örtü kırma çatı olup kiremit kaplıdır. Caminin doğusunda imam odası ve
bir servis hacmi bulunmaktadır. Harime küçük bir son cemaat kısmından
girilir. Düz ahşap tavanlı harim yuvarlak kemerli geniş pencerelerle aydınlatılmıştır.
6- Küçük Gülbahar
Hatun Camii:
Küçük Gülbahar Hatun Mahallesi'nde, Büyük Gülbahar Cami'sinin doğusunda
yer alır. Eski cami harap olunca 1956 yılında biraz kuzeye kaydırılarak
yeniden yaptırılmıştır.
İlk yapı 16. yüzyıla,
Yavuz Sultan Selim'in eşi, Gülbahar Sultan'a atfedilmiştir.
7- Orta Camii:
Şehir merkezinde Yeniköy Mahallesi'ndedir. İlk cami 1737 senesinde yapılmıştır.
Bugünkü cami ise 1941 yılında yeniden inşa edilmiştir. Dikdörtgen planlı
cami kalın taş duvarlı ve kırma çatılıdır. Kuzey, doğu ve batı tarafından
kapıları vardır. Son cemaat mahalli olmayan caminin giriş kısmı üzerinde
mahfil bulunmaktadır.
8- Müftü Mahallesi
Cami:
1785 tarihli eski caminin yerine biraz kuzeye kaydırılarak 1965 yılında
yeniden yapılmıştır.
Camiye sonradan ilave
edilen son cemaat mahallinden girilmektedir. Ayrıca doğuya açılan bir kapısı
vardır. Muntazam kesme taştan yapılmış caminin harimini yüksek kasnaklı,
kurşun kaplı bir kubbe örter, kuzeybatı köşede taş minare yer alır.
Caminin mihrabı taş,
minberi ahşaptır. H. 1200/M. 1785 tarihinde yapılmış cami kırma çatlı
idi ve cephelerde iki sıra pencere ile aydınlanıyordu. Bu cami H. 1282/M.
1865'te etraflıca onarılmıştır.
9- Reşadiye Camii:
Reşadiye Mahallesi'nde yıkılıp yenilenen camilerden birisidir. Eski caminin
yapılışı 1671 olarak kabul edilmektedir. Bu günkü cami 1962 yılında yaptırılmıştır.
10- Camiönü Camii:
Camiönü Mahallesi'nde yer alır. Halk arasında Fener Camii olarak da bilinir.
Kitabesine göre eski cami 1698 yılında yapılmıştır. Eser 1949 yılında
yenilenmiştir.
11- Değirmendere
Camii:
Değirmendere (Pindos) Mahallesi'nde yer alır. Bu cami de yenilenerek günümüze
gelmiş tarihi eserlerden biridir. İlk cami H. 1200/M. 1786 yılında yaptırılmıştır.
Bu cami H. 1327/M. 1911 yılında onarılmıştır.
Bugünkü cami 1950'li yılların
başında inşa edilmiş, minaresi sonradan yapılmıştır.
12- Taşçıoğlu
Camii:
Yenimahalle'de yer alır. Yıkılıp yenilenen camilerden birisidir. H.
1126-1131/M. 1714-1718 tarihleri arasında Cezayirli Kapt'n Ali Paşa tarafından
yaptırılmıştı.
Bu caminin mimari özellikleri
hakkında bilgimiz yoktur. Büyük bir ihtimalle kırma çatılı bir yapıydı.
Bu caminin H. 1250/M. 1834 yılında onarıldığını biliyoruz. 20. Yüzyılın
başlarında camiye Taşcıoğlu adlı bir hayırsever tarafından bir kısım
ilave edilerek, onartılmış, bundan sonra da cami Taşçıoğlu Camii olarak
anılmıştır. Caminin 1940 yılında yeniden onarıldığı bilinmektedir. Bugünkü
caminin inşaatına 1979 yılında başlanmış ve uzun yıllar sürmüştür.
13- Şeyh Camii:
Şehir merkezinde, Vilayet Konağı'nın güneyindeki eski Piri Çelebi
Mahallesi'nde yer alır. İlk cami 1711 yılında yapılmıştır. Bu yapı bazı
onarımlarla 1953 yılına kadar gelmiştir. Bugünkü caminin inşası
1953-1965 yılları arasında tamamlanmıştır. Şeyh Camii, Merkez Camii'nden
sonra Rize'nin en büyük ve özen verilerek yapılmış camiidir. Beş bölümlü
bir son cemaat mahalli ve kare bir harimden meydana gelen çifte minareli bir
eserdir.
14- Şehitler Çeşmesi
İslampaşa Mahallesi'nde eski Güneysu yolu üzerinde 1917 yılında yapılmıştır.
Dairevi kemerli bir cepheye sahiptir. Tek lülelidir ve lülesi üzerinde taslağı
vardır. Çeşme, 1916 yılında şehrin savunması sırasında şehit olan
askerilerimizin gömüldüğü bir yerde yapılmıştır. İşgal sırasında
Ruslar bu şehitlikten yok geçirmek için kazı yapınca şehitler buradan
nakledilmiştir. Bu nakil sırasında şehit askerlerin çürümüş
elbiselerinden çıkan paralarla halk bu çeşmeyi yapmıştır. Çeşmenin üzerindeki
latin harfli kitabe metni ünlü şair Bayburtlu Hicrani tarafından yazılmıştır.
15- Kütüphaneler
Bunların en eskisi Tatoğlu Abdülkerim Efendi kütüphanesidir. Orta Cami
civarında 1848 yılında inşa edilen bu kütüphanenin sadece kitabesi günümüze
gelmiştir.
Bu kitabe şimdiki İl
Halk Kitaplığı'nın giriş kapısının sağına yerleştirilmiştir. Abdülkerim
Efendi'nin kurduğu kütüphane binasında fakirlerin barındığı odalar ile
bir de gasilhane bulunuyordu. Daha sonra Altıkulaçzade Ahmet Efendi'nin 1863 yılında
485 kitaptan oluşan bir kütüphane kurduğunu biliyoruz.
16- Rize Atatürk Müzesi
(Mataracı Mehmet Efendi Evi)
Müftü Mahallesi, 127. sokak üzerinde yer alır. Kuzeyinde geniş bir bahçesi
vardır. 20. yüzyılın başlarında yapılmıştır. İç sofalı planlı üç
katlı bir evdir.
İkinci katta kuzeydoğudaki
oda Atatürk'ün kaldığı odadır. Ulu Önder Atatürk 17 Eylül 1924 yılında
Rize'yi ziyaret ettiği sırada Mataracı Mehmet Efendi'nin evinde misafir
edilmiş ve bu odada kalmıştır.
Mataracı Mehmet Efendi
Evi restore edilerek müze olarak 27.12.1985 tarihinde ziyarete açılmıştır.
Zemin katta Rize il
merkezinden toplanan kitabeler ve mezar taşları, birinci katta ise bazı ahşap
oymalı mimari parçalar, dokuma araç gereçleri, etnografik eserler
sergilenmektedir. İkinci katta ise Atatürk zamanından kalan eşyalar Atatürk'e
ait giysiler, Kurtuluş Savaşı ve Atatürk'e ait fotoğraflar bulunmaktadır.
17- Merkez Uzun Kaya Köyü
Camii
Köyün merkezinde eski bir mezarlığın kenarından yer alır. İlk olarak 19.
yüzyılda yapıldığı tahmin edilen cami son yıllarda yıkılarak yenilenmiştir.
Bugünkü cami kesme taş
duvarlı, dikdörtgen planlı bir yapıdır. Camiye doğudan girilmektedir.
Harimde kuzey cephede bir mahfil bulunmaktadır. Mahfilin köşk kısmında ve
kapılarda eski camiden kalan ahşap süslemeli parçalar kullanılmıştır. Taş
minaresi kuzeybatıdadır. Caminin doğusuna imam evi ve Kur'an Kursu yapılmıştır.
18- Eski Rize Evleri
Şehir merkezinde çok az sayıda eski ev koruma altına alınmıştır. Bunların
da iki, üç tanesi korunup yaşatılmaktadır.
Rize evlerinin yapımında
geleneksel yapı malzemeleri ve teknikleri kullanılmıştır. Yığma taş ve
dolma göz tekniğinde yapılmış duvarlar, dört yana eğimli, kiremitle kaplı
çatılara sahiptir.
Şehir evleri genellikle
iki veya üç katlıdır. Zemin katta, ahır kiler gibi servis hacimleri kullanılır.
1. Katta mabeyn, sofa ve odalar bulunmaktadır. Mabeyn (esas yaşanılan alan)
de bulunan ocakta yemek pişirilir. Odalar geleneksel olarak tasarlanmışlardır
ve bazıları ahşap süslemelidir.
Tuzcuoğulları Evi:
Rize'nin en eski evlerinden birisidir. 18. yüzyıla tarihlenebilir. Üç katlı
olarak yapılmış mabeynli bir evdir. İçerisinde de çok sayıda oda, hela ve
banyo bulunmaktadır. Evin dışında ayrıca bir mutfak ve konak hamamı yer
almaktadır.
Rize Müzesi Olarak
Kullanılan Evler: Vilayet
yakınında, Kültür Bakanlığı'nca iki eski ev satın alınıp restore
edilmiştir. 19. yüzyıl sonlarında yapılmış üç katlı, mabeynli
evlerdir.
İLÇELERDEKİ
ESERLER
Rize'nin ilçe ve köylerinde
bulunan tarihi yapılar camii, medrese, köprü, değirmen, ev, serander gibi
yapılar yeterince araştırılmamıştır. Burada, yapılan araştırmalarla
belirlenen yapılardan önemlileri tanıtılmaya çalışılmıştır.
Bu yapıların malzeme,
tasarım ve süsleme bakımından bölgesel özellikleri ağır basar. Yüzyıllar
boyu elde edinilen deneyimler sonucu ortaya çıkmış olan bu yapılar ahşabın
dantel gibi işlendiği, insan ölçülerine uygun küçük adeta kutu gibi
eserlerdir.
A- Ardeşen İlçesi'ndeki
Eserler:
1- Ekşioğlu Camii:
İlçe merkezinde Çifte Kavak Mahallesi'nde yer alır. Onarılıp yeni ilaveler
yapılarak günümüze gelmiştir. İlk cami Ekşioğlu Hacı Mustafa Efendi
tarafından inşa edilmiştir. Bu yapı H. 1286/M. 1869 yılında yenilenmiştir.
Yenilenen caminin kuzeyine yakın yıllarda bir kısım ilave edilmiş, kuzeybatıya
da minare yapılmıştır.
2- Seslikaya Köyü
Cami
Köyün merkezinde yer alır. 1801 yılında yapılmış, bölgenin ahşap süslemeli
camilerinin güzel bir örneğidir. Yapı malzemesi muntazam yonu taş ve ahşaptır.
Dikdörtgen planlı olan caminin yakın yıllarda önüne yeni bir kısım ilâve
edilmiştir. Kuzeydoğudaki minare de bu sırada yapılmıştır. Harime kuzey
cephedeki kapıdan girilir. Girişin üzerinde mahfil bulunur. Harimin aydınlatılması
her cephede altta büyük, üstte küçük düz lentolu ikişer pencere ile sağlanmıştır.
Caminin taş mihrabı
sadedir. Esas önemli olan ahşap süslemeli minber, mahfil ve tavandır.
Minberin yan yüzleri ve korkulukları barok karakterli kıvrım dallar, S kıvrımları
ile doldurulmuştur. Aynalıkta kıvrım dallar arasında stilize laleler
bulunur.
3- Seslikaya Süleyman
Dede Türbesi
Yenilenen türbe kare planlı ve betonarme bir kubbeye sahiptir. Bu türbe H.
1262/M. 1845 tarihinde yapılmıştır. Türbenin doğu yakınında taş duvarlı,
dikdörtgen planlı, beşik çatılı bir türbe daha bulunmaktadır. Bu türbenin
üzerinde H. 1308/ M. 1890 tarihi okunmaktadır. Bu türbede Süleyman Dede'nin
oğlu yatmaktadır.
4- Tunca Köyü Camii
Meyilli bir arazide kurulmuştur. 1902-1909 yılları arasında yaptırılmıştır.
Kesme taştan inşa edilmiş, kırma çatılı bir camidir. Zemine bir medrese
katı yerleştirilmiştir.
Son cemaat mahalli
olmayan camiye kuzey cephesinin ortasından ve kuzey batıdan girilir. Harim düz
lentolu iki sıra pencere ile aydınlatılmıştır. Caminin taş mihrabı sade
bordürlerle çevrilmiştir. Minber ahşaptır ve yüzeyi bütünüyle barok
karakterli bölgesel motiflerle süslenmiştir.
5- Yukarı Durak Camii
Büyük Mahalle'de H. 1156/M. 1743 yılında inşa edilmiştir. Kalın taş
duvarlara sahiptir. Kapı kanatları ve minberi orijinaldir ve ahşap süslemelidir.
Cami günümüze gelinceye kadar birçok onarım geçirmiştir.
6- Işıklı Camii
Son zamanlarda kuzey cephesine bir son cemaat mahalli ilave edilmiştir. Esas
cami muntazam taş duvarlı, kırma çatılı bir yapıdır. 1887 yılında yaptırılmıştır.
Süsleme bakımından ahşap minber, tavan ve mahfil önemlidir. Minberin süslemesi Tunca Camii minberine benzer. Büyük bir daire içerisinden çıkan C kıvrımları ile barok karakterli diğer motifler bütün yüzeyi kaplamıştır.
B- Çamlıhemşin İlçesi'ndeki
Eserler:
1- Zil Kale:
Bölgenin en dikkate değer eserlerinden birisidir. İlçe merkezinin 15 km. güneyinde,
Fırtına Deresi'nin batı yamaçları üzerinde kurulmuştur. Kalenin üzerinde
inşa edildiği sarp kaya kütlesi denizden 750 metre dere yatağından yaklaşık
100 metre yüksekliktedir.
Kale; dış surlar, orta
surlar ve iç kaleden meydana gelmektedir. Kale doğal bir kaya kütlesi üzerine
kurulmuştur. Dış kalenin kapısına kuzeybatı yönündeki patika bir yolla
ulaşılır. Kuzeydeki kapının söğe taşları sökülmüştür. Bir teras
yardımıyla orta surlar seviyesine çıkılır. Buradan ikinci bir kapı yardımıyla
kale içerisine girilir.
Orta kale içerisinde
üç önemli yapı bulunmaktadır. Bunlar muhafız binası, şapel ve başkuledir.
Kulenin dört katlı olduğu duvarlardaki hatıl izleri ve kiriş deliklerinden
anlaşılmaktadır. İçerisinde ince bir bölüntü duvarı ve dolgu toprak
vardır. Duvarlar üzerinde doğu (vadi, manzara) yönünde kemerli pencereler,
diğer taraflarda mazgal delikleri bulunmaktır. Kulenin üstünün dendanlı
bir teras şeklinde olduğu belirlenmiştir. Duvarlar içerisinde dikey uzanan
boru yuvaları belki de kapanmış sarnıçlara su akıtıyordu.
Kalenin kesin yapılış
tarihini belirtecek veriler yoktur, 14-15 yüzyıllara tarihlendirilmektedir. Bölgenin
ilk çağları gibi orta çağ tarihi de karanlıktır. Hemşin yöresinin İlhanlı,
Karakoyunlu, Akkoyunlu zamanlarında tam olarak mı kısmen mi fethedildiğini
bilmiyoruz. Varoş Kale, Zil Kale, Cihar Kale ve Pazar Kız Kaleleri hem yörenin,
hem de Bayburt'a ulaşan önemli bir ortaçağ kervan yolu üzerinde güvenliği
sağlıyorlardı.
Osmanlıların bölgeyi
fethinden sonra kale kullanılmaya devam etmiştir. Kalede bulunan iki el topu
Trabzon Müzesindedir.
2- Kale-i Balâ (Yukarı
Kale)
Çamlıhemşin İlçesi'ne 40 km. uzaklıkta Hisarcık Köyü sınırları içerisinde
Fırtına Deresi'nin kaynaklarına hakim bir noktada kurulmuştur. Kaynaklarda
geçen bir diğer adı da Varoş Kale'dir.
Kalenin ana planı dikdörtgen
olarak tanımlanabilir. Doğu, güney ve kısmen kuzey sarp kayalıktır. Batı
tarafı eğimli bir arazi üzerindedir. Giriş kapısı kuzeybatıdadır.
Kalenin kurulduğu yer ve
duvar işçiliği bakımından Zil Kale ile ilişkisi açıktır. Zil Kale ile
aynı tarihlerde yapılmış olmalıdır (14-15. yüzyıl)
3- Şenköy Camii
Son derece meyilli bir arazide yapılmıştır. İki katlı bir camidir. Zemin
kat taş duvarlı, esas kat bütünüyle ahşaptır. Geniş saçaklı olan
caminin dört omuzlu kiremit kaplı bir çatısı vardır.
Bölgenin geleneksel ahşap
camilerinden birisidir. Ahşap süsleme sadece mahfil korkuluğunda ve minberde
görülür. Nakış ve kalem işi süslemeler sadedir. Cami M. 1900 yılında köy
halkı tarafından yapılmıştır.
4- Aşağı Çamlıca
Köyü Camii
Taş duvarlı iki katlı, kırma çatılı bir yapıdır. Zemin kat medrese
olarak yapılmıştır. Medrese katına kuzeydoğu köşesindeki kapı ile
girilir. Bu kısım epeyce elden geçmiştir. Sadece batı duvarında bir ocak
kalmıştır. Harimin ahşap döşemesi son yıllarda betonarme olarak değiştirilmiştir.
Caminin minberi çok iyi
bir ahşap işçiliği gösterir. Sahte kemerli niş kompozisyonları üzerinde
bir daireden çıkan S ve C kıvrımları yan yüzleri kaplar. Dilimli
kemerlerle taçlandırılan nişler ve üçgen aynalık, sadeleştirilmiş bir
barok üslubu yansıtır.
5- Şenyuva Köprüsü
Eski adıyla Cinciva Köprüsü bölgenin yaygın taş köprülerinden
birisidir. Tek bir kemerle Fırtına Deresi geçilmiştir. Ayrıca korkuluk
duvarı tamir edilerek üzerine demir bir kısım ilave edilmiştir. Köyün yaşlıları
H. IIII/M. 1699 tarihli bir kitabesinin 1946 yılındaki bir selde kaybolduğunu
kaydederler. Eğer bu doğru ise, yapı bölgenin en eski köprülerinden
birisidir.
6- Köprüköy Köprüsü
Fırtına deresi üzerinde kurulu taş köprülerden birisidir. Köprünün batı
ayağına küçük bir tabliye kemeri ilâve edilmiştir. Tabliyesi iki yandan
dik olan köprünün korkuluk duvarları kısmen yıkılmıştır. Köprünün
19. yüzyıl sonlarında Türk ustalar tarafından yapıldığı bilinmektedir.
C- Çayeli İlçesi'ndeki
Eserler:
1- Cafer Paşa Camii
Denize hakim bir teras üzerinde, eski bir mezarlığın yanında yer alır.
1467 yılında yaptırılan cami onarımlarla günümüze gelmiştir.
Bugünkü caminin kuzey
tarafına yeni bir kısım ilave edilmiştir. Burası imam evi ve Kur'an Kursu
olarak kullanılmaktadır. Esas cami kareye yakın dikdörtgen planlı bir
harimden meydana gelmektedir. Moloz taş duvarlı olup, kiremit kaplı kırma çatıya
sahiptir.
Harimin girişinde iki
ayağa oturan bir mahfil bulunur. Harim yanlarda üçer, kıble tarafında ikişer
pencereye sahiptir.
2- Ormancık Camii
Mahmutlu ve Geyik Mahalleleri arasında yer alır. Bölgenin geleneksel ahşap yığma
duvarlı kırma çatılı camilerinden birisidir. 1826 yılında yaptırılmıştır.
Caminin bir zemin katı bulunmaktadır. Burası eskiden medrese -mektep olarak
kullanılıyordu.
Esas cami bir giriş bölümü
ve harim kısmından meydana gelmektedir. Giriş bölümündeki sedirlerde
oturulmaktadır. Bu bölümün üzerindeki mahfil ve saçağı dört ahşap sütun
taşımaktadır. Bu mahfile iç mahfilden bir kapı ile girilir.
Caminin ahşap oyma
olarak oya gibi süslendiğini görüyoruz. Ahşap süslemeler kapı, minber,
mihrap ve mahfil üzerinde yoğunlaşmıştır. Kemerli kapının kanadı ve
geniş çerçevesi üzerinde, kıvrımdal kompozisyonu tek bir ağaçtan oyulmuş
mihrap nişinin kenarındaki bordür üzerinde de yer alır. Nişin kavsarası
ve köşelikleri geometrik olarak çizgi bezemelidir. Mihrabın dış çerçevesi
üzerinde geç devirde yapılmış boyalı bir bordür yer alır.
3- Kaptanpaşa Buzlupınar
Köyü Köprüsü
Doğu Karadeniz Bölgesi'nde örnekleri görülen ahşap köprülerden
birisidir. Her iki ayak tarafından birbirinin üzerine bindirilerek uzatılan ağaçlar
üzerine ortada tabliye ağaçları yerleştirilmiştir. Köprü gövdesinin yağmurdan
etkilenmemesi için de üzerine yine ahşap bir çatı yapılmıştır. 19 yy.da
yapılmış olmalıdır.
D- Fındıklı İlçesi'ndeki
Eserler:
1- Fındıklı Merkez
Cami
Bir son cemaat yeri ve dikdörtgen planlı harim kısmından meydana gelen kırma
çatılı bir camidir. Birkaç yapı evresi geçirmiştir. İlk caminin 18. yüzyılda
yapıldığı tahmin edilmektedir.
Alt kat revaklı bir girişten
sonra iki odadan oluşmaktadır. Üst kat Kur'an Kursu olarak kullanılmaktadır.
Bu kısım Rize'nin benzer camileri gibi 20. yüzyıl başlarında yapılan bir
onarım sırasında inşa edilmiş olmalıdır.
2- Çağlayan Köprüsü
Köyün merkezinden geçen Abu Deresi üzerinde kurulmuştur. Bölgedeki yaygın
taş köprülerden birisidir. Tek bir kemer gözünden oluşur. Son yıllarda
kullanılmayan köprünün korkulukları yıkılmıştır. Yapıldığı tarih
bilinmemektedir.
3-Çağlayan Mustafa
Hacaloğlu Evi
Köyün girişinde beş altı geleneksel ev ve seranderin oluşturduğu
mahallenin batısında yer alır. Bölgenin en eski ve hayati ev tipinin en iyi
örneklerinden birisidir.
4-Hurşit Bey Evi
1849 yılında Mehmet Usta tarafından yapılmıştır. İki katlı, hayatlı
tipte bir evdir. Zemin kat ahır, birinci kat esas yaşama alanıdır. Zemin kat
yonu taş, birinci kat dolma göz duvarlara sahiptir.
Evin esas planı mabeyne
(hayat) bağlı bir iç hayat ve etrafındaki odalardan oluşmaktadır. Odaların
kapı kanatları, yüklükleri, tavanlar ahşap süsleme bakımından zengindir.
Taş ocakların alınlıkları yaşmakları üzerinde bitkisel süslemeler ve
kitabeler yer alır.
Evin süslemeli odası
batıdaki baş odadır. Burada yan duvarlar üzerinde bazı büyük kent yapıları
(İstanbul) cami, saray, gemi, tren, top arabası gibi tasvirler yer almaktadır.
5-Meyveli Köyü Camii
Orta Mahallede yer alır. İki katlı, bölgenin tipik ahşap yığma
camilerindendir. 1871 yılında Mustafa bin Alişan tarafından yaptırılmıştır.
Zemin kat medrese bölümüdür.
Medresenin iç kısımları yıkılmıştır. Sadece ocaklar günümüze gelmiştir.
Caminin cephesine yeni
bir kısım ilave edilmiş, son cemaat mahalli kısmen bozulmuştur. Son cemaat
mahallinin üzerinde iç mahfile bağlantılı fevkani bir mahfil bulunur. İç
mahfil U şeklinde kıble duvarına kadar uzanır.
Süsleme bakımından
minber aynalığı, mahfil köşkü ve korkulukları zengindir. Minber üzerinde
geometrik, korkuluklar üzerinde ise halat örgü ve yatay palmet dizelerinden
meydana gelen süsleme unsurları görülür. Ayrıca sütun başlıklar üzerinde
Mührü Süleyman motifine de yer verilmiştir.
E- Güneysu İlçesi'ndeki
Eserler:
1- Kıbledağ Camii
Köyün merkezinden Ilıca Mahallesi'ne taşınmış, 1862 yılında yapılmıştır.
Bölgenin geleneksel ahşap camilerinden birisidir. Taşınma sırasında beton
bir zemin kat üzerine oturtulmuş, kuzeyine yeni bir kısım ilave edilmiştir.
Bununla birlikte caminin orijinal unsurları korunmuştur.
2- Kiremit Köyü Aşağı
Mahalle Camii
Bir medrese ile birlikte inşa edilmiştir. 19. yüzyılda yapılmış bölgenin
geleneksel taş ve ahşap malzemeli kırma çatılı camilerden birisidir.
F- Hemşin İlçesi'ndeki
Eserler:
1- Baltacılı Camii
Baltacı Mahallesi'nde Hemşin Deresi'nin batı kenarında yer alır. 1791 yılında
inşa edilmiş, taş duvarlı, kırma çatılı bir camidir.
2- Bilen Köy Camii
Köyün merkezinde iki katlı olarak yapılmıştır. Alt kat ve kısmen ahşap
duvarlı olarak inşa edilmiş, medrese bölümüdür. Bu katta iki bölümlü
bir dershane ve bir hoca odası bulunmaktadır. Dershanedeki taş ocaklar, eski
sıra ve kürsü parçaları mevcuttur. Güneybatıda ocağı bulunan oda hocaya
aittir.
Caminin kuzey batısında
hayat kısmı bulunur. Harim kısmına ahşap oymalı bir kapı ile girilir.
Giriş bölümünün üzerinde yer alan mahfil U planlı olup yanlarda kıble
duvarına kadar uzanır. Doğu taraftaki ahşap ayakların farklılığı,
mahfil uzantısının geniş olması bu kısmın sonradan ilave edildiğini göstermektedir.
Gerçekten de yaşlı köylüler caminin sonradan genişletildiğini söylemektedirler.
Yapının ilk inşası
18. yüzyıla kadar inmektedir. Cami bugünkü şekline M. 1894 yılındaki onarımla
kavuşmuştur.
G- İkizdere İlçesi'ndeki
Eserler:
1- Çamlık Köyü
Merkez Camii
Eğimli bir arazide oluşturulan bir teras üzerinde kurulmuştur. Batısında
bir medrese, imam evi bulunmaktadır. 19. yüzyılın sonlarında yapılmış ahşap
camilerden birisidir. Esas cami kısmına batı cephesinin ortasından girilir.
Kuzey kısmında mahfil bulunur. Harim sadece güney cephesindeki iki sıra
pencere ile aydınlatılmıştır.
2- Şimşirli Köyü
Camii
Arazinin eğiminden dolayı yüksek taş duvarlı bir subasman üzerine kurulmuştur.
1853-1857 yılları arasında Ahmet Usta tarafından yapılmış ahşap yığma
bir camidir.
Cami kareye yakın bir
dikdörtgen alanı kaplar. Plan kuzey cephedeki giriş (hayat) ve harimden
meydana gelmektedir. Giriş kısmının üzerinde iç mahfile bağlanan fevkâni
bir mahfil bulunmaktadır. Kuzeyinde bir medresesi vardır. Bu medrese ile cami
arasında 1988 yılında yapılan minare yer almaktadır.
3- Güneyce Hacı Şeyh
Camii
Kurtuluş Mahallesi'nde (Yukarı Mahalle) meyilli bir arazide kurulmuştur. H.
1304/M. 1887 tarihinde İstanbul kütüphane müdürü Hacı Osman Niyazi
Sipahioğlu tarafından yaptırılmıştır. Ustaları ise Pazarlı Ali ve
Hasan'dır.
Zemin katında taş
duvarlı bir medrese katına sahiptir. Esas cami ahşap olarak inşa edilmiştir.
Kuzeydeki giriş kapısının sağında birkaç mezardan oluşan bir hazire vardır.
Harimin batı duvarı eğimden dolayı taş yapılmıştır.
Ana plan bir giriş bölümü
ve bir harim kısmından meydana gelmektedir. Giriş tadil edilmiştir. Kalıntılardan
anlaşıldığına göre kuzey cephede diğer camilerdeki gibi içeriye bağlı
bir fevkani mahfil vardır. Bugün giriş bölümünün sağında ocaklı
orijinal bir oda bulunur. Bu oda gibi bir oda sol tarafa da yerleştirilmiştir.
Harimin girişinde mahfil
bulunur. Mahfil U şeklinde kıble duvarına kadar uzanır. Düz tavanın ortasında
birkaç kademeden oluşan dıştan kare içten sekizgen planlı ahşap oyma
bezemeli bir göbek kısmı bulunmaktadır.
Camide çok zengin ve
kaliteli bir ahşap süsleme ile karşılaşırız. Kapı söğelerinde,
minberde burma zincir zencerek ve örgü motifi yer alır. Minberin yan yüzlerinde
taksimatlandırılmış panolar içerisinde stilize ağaçlar, barok S ve C kıvrımlar
değişik kartuşlar bulunmaktadır. Ayrıca burada altı köşeli yıldızlar
ve rozetler de vardır. Ahşap minber nişinin çevresi hayat ağacı motifi ile
süslenmiştir.
4- Güneyce Köprüsü
Güneyce'nin merkezinden geçmekte olan İyidere suyu üzerinde yapılmış tek
gözlü taş köprüdür. 1901 yılında inşa edilmiştir.
H- Kalkandere İlçesi'ndeki
Eserler:
1- Zıvane Köprüsü
Camii
Cami Of'un Keler Köyü'nden sökülerek bugünkü yerini çay alım merkezinin
üzerine kurulmuştur. 1834 yılında yapılmıştır. H. Hoca Köyü'nün Zıvana
Köprüsü mevkiindedir. Bölgenin ahşap camilerinin en iyi örneklerinden
birisidir.
Yapı ahşap süsleme bakımından
çok zengindir. Kapı, mihrap, minber, mahfil ve tavan çok çeşitli motif ve
kompozisyonlarla süslenmiştir. Kapı kanatları ve yan pervazlarında stilize
hayat ağaçları yer almaktadır. En dışta hasır örgülü panolar
bulunmaktadır. Ahşap mihrap nişini kıvrımdallı stilize bir ağaç çevreler.
Minberin yan aynalıkları Şimşirli Camii gibi dikey panolara bölünmüş
olup, her pano içerisine dalları lalelerle sonuçlanan ağaç motifleri yerleştirilmiştir.
I- Pazar İlçesi'ndeki
Eserler:
1- Kız Kalesi
İlçe merkezinin batısında küçük bir yarımada üzerine kurulmuştur.
Kayalık bir zemin üzerinde bulunan kalenin kara ile bağlantısı kesilmiştir.
Yaklaşık 7x7 m boyutlarındaki
kalenin duvarlarında muntazam taş işçiliği görülür. Giriş kapısı batıdadır.
Güney surları yıkılmıştır. Sağlam kalan duvarlarda mazgal pencereleri ve
yuvarlak kemerli üst kat pencereleri yer almaktadır.
Kız Kalesi'nin kesin
olarak kimin tarafından yapıldığı bilinmiyor. 13-14. yüzyılda Trabzon
Devleti zamanında yapıldığı sanılmaktadır. Kale, Osmanlı döneminde onarılarak
kullanılmıştır.
2- Cihar Kale
Sahilden 7 km. içeride, Yücehisar Köyü sınırları içinde Hemşin
Deresi'nin doğusunda yer alır. Ana plan yuvarlaktır. Surların taş işçiliği
muntazam değildir. Kapısı kuzey doğudadır ve iki kule ile desteklenmiştir.
Ortada yine daire planlı bir kale bulunmaktadır.
3- Yücehisar Cami
Köyün merkezinde yer alır. Bir medrese ile birlikte 1799 tarihinde Ayşe Hanım
tarafından kâgir olarak inşa ettirilmiştir.
Camiye kuzey taraftaki
medreseden iki kapı ile girilir. Harim doğu batı yönünde uzanır. Giriş bölümü
üzerinde mahfil kısmı bulunur. Caminin kuzeybatıdaki ana giriş kapısının
kanatları üzerinde geometrik sekizgen geçmelerden oluşan bir süsleme vardır.
Minber aynalığı üzerinde barok karakterli, merkezde büyük bir daireye bağlanan
S ve C kıvrımlarına yer verilmiştir. Mahfil korkuluklarının iç yüzünde
geometrik ve bitkisel süslemeli bir bordür dolaşmaktadır. Caminin ahşap süslemeleri
Hemşin Bilenköy Camii ile yakın bir benzerlik göstermektedir.
4- SONUÇ
Giriş bölümünde
belirtildiği gibi Rize il merkezi ve ilçelerindeki dini ve sivil yapılar
yeterince araştırılmamıştır. Burada görebildiğimiz yapılar topluca değerlendirilmiştir.
1- Bizans Dönemi Yapıları:
Bu dönem yapılarının hemen hepsinin askeri amaçlı yapılar, kaleler olduğunu
görüyoruz. Bunların içerisinde en önemlisi Rize Kalesi'dir. Kuruluşunu
kesin olarak bilemiyoruz. Lustinianos zamanında, 6. yüzyılda yenilenen kale
Trabzon Devleti zamanında son şeklini almıştır. İki bölümden oluşan
kare, bir iç kale ve halkın ikamet ettiği aşağı kaleden ibarettir. Doğu
Karadeniz bölgesinde bu şekilde bir iç kale ile birlikte halkın bir kısmının
oturduğu yerleşmeyi de içine alan diğer savunma yapıları Trabzon ve
Giresun kaleleridir.
Rize çevresinde yer alan
diğer kaleler stratejik yerlere kurulmuş, çevresini korumak, haberleşmek ve
yeterince askeri kuvveti barındırmak için tesis edilmişlerdir. Bunlardan
Bozuk Kale, Kalecik (Sivri Kale) ile Cihar Kale küçük kaleler olup ortalarında
birer gözetleme kulesine sahiptirler. Pazar Kız Kalesi bu kalelerden kulesi
olmadığı için farklıdır. Çamlıhemşin'de Fırtına Deresi'ne hakim bir
noktada yer alan Zil Kale ile iç bölgeye geçişi sağlayan Tatos geçidindeki
Kalei Balâ (Yukarı Kale) içlerinde bir çok tesisata sahip kalelerdir. Zil
Kale'nin ortasındaki kule bütün vadiye hakimdir. Günümüze harap vaziyette
gelen bu kalelerin Osmanlı döneminde de kullanıldığını ve onarıldığını
tarihi belgelerden öğreniyoruz.
2- Türk Devri Yapıları:
Rize'deki camiler bölgenin zengin halk mimarisinin etkisinde kalmıştır ve
mahalli özellikler taşırlar.
İl merkezinde sadece İskender
Cafer Paşa (İslam Paşa) Camii son cemaat yeri ve kubbeli harimi ile klasik
devir 16. yüzyıl yapısı olarak dikkati çeker. Diğer camilerin çoğu
yenilenmiştir.
1960 yılından sonra kırma
çatılı camilerin yıkılarak yeniden taş ve betonla kubbeli olarak yapıldığını
görmekteyiz. Böylece birkaçının dışında şehir merkezinde mimari ve
sanat değeri taşıyan cami kalmamıştır. Camiler incelendiğinde hepsinin
orijinal ve tarihi değere sahip oldukları görülmektedir.
İlçe ve köylerdeki
camileri de kısaca şu şekilde değerlendirebiliriz: Bunlar dağınık yerleşmeden
dolayı bir veya iki mahallenin ihtiyacı için yapılmış küçük boyutlu yapılardır.
Konut mimarisinin etkisini taşırlar. Cephelerinde namaz vaktinin beklendiği
sedirli hayat kısımları vardır. Son cemaat mahalli yoktur. Bu hayatın üzerinde
fevkani ve iç mahfile açılan bir mahfil bulunur.
Arazinin eğiminden dolayı
yüksek subasman kısımları vardır. Bazılarının zemin katına medrese
-mektep yerleştirilmiştir. Camilerin esas harim katları taş veya ahşap yığma
olarak inşa edilmiştir. Örtü dört eğimli kırma çatıdır. Ahşap
camilerin kuruluşu evlere çok benzer. Bazılarının duvarları evler gibi
"dolma gözlü" yapılmıştır. Minareleri yoktur. Bazılarında ise
"ezanlık" bulunur. Süsleme bakımından ahşap ağır basmaktadır.
Özellikle camilerin kapıları, mihrapları, minberleri mahfil köşk ve
korkulukları, tavanlar ahşap oyma olarak süslenmiştir. Kullanılan motifler
iki gruba ayrılır:
1- Geometrik motifler:
Sarma kordon,
sepet örgü, kare içinde yıldız, üçgen dizileri, mührü Süleyman, çarkıfelek,
zikzak, balıksırtı (şevron) motifleri en çok kullanılanlardır. Bu
motiflerin bazıları antik karakterli olup Bizans ve Gürcü kiliselerinde de
kullanılmıştır.
2- Bitkisel motifler:
Stilize ağaçlar (bordürler üzerinde uzayıp giden, panolar içinde) vazoda
çiçekler, kıvrımdallar, S ve C kıvrımları. Bu motifler ise Osmanlı ve dönemin
Avrupa süslemesinden kaynaklanmaktadır.
Doğu Karadeniz Ahşap Üslubu:
Rize ili örnekleri ile komşu yerleşmeler, Artvin, Of ve Çaykara'daki
camilerin ahşap süsleme programları incelendiğinde 18. yüzyıldan sonra bölgeye
özgü bir ahşap üslubunun ortaya çıktığını görüyoruz. Bu üslubu
yukarıda özetlemeye çalıştığımız antik karakterli bazı yerli motifler
ile klasik Osmanlı ve Avrupa menşeli motifler oluşturmaktadır. Yerli sanatçılar
başarılı bir sentez ve yorumlama ile yeni biçimler ortaya koymuşlardır.
Rize'nin halk mimarisi ürünleri
Doğu Karadeniz Bölgesi'nin en özgün örneklerini oluştururlar. Yaşanılan
ev, ambar yapıları olan seranderler (Nayla), samanlık (Pagen) gibi yardımcı
mekânlar, misafir odaları, köprüler değirmenler başlıca yapılardır.
Evleri arazinin yapısı,
iklim şartları, yapı malzemesi ve zengin yaşama kültürü şekillendirmiştir.
Bölgede dağınık yerleşme hakimdir. Herkesin evi tarlasının başındadır.
Şehir merkezindeki evler taş, dolma göz, bağdadi duvarlı kırma çatılı
yapılardır. Plan olarak aşhanesi (hayatı olan) hayatlı evler ile iş sofalı
evler yaygındır. Köylerde ise hayatlı evler yapılmıştır. Arazinin eğiminden
dolayı evin zemin katında oluşan boşluğa ahır yerleştirilmiştir. Esas yaşama
katı aşhana, iç hayat ve onun etrafındaki odalardan meydana gelmiştir. Ahşap
oyma ve resimli süsleme bakımından Çağlayan Hurşit bey Konağı önemli
bir örnektir. Ahşap oyma motifleri camilerde de görüyoruz. Ayrıca bu yapılar
İstanbul görünümleri ihtiva eden resimlere de sahiptirler.
Halk mimarisinin diğer
örnekleri seranderler ve köprülerin çok zengin örnekleri vardır. Direkler
üzerindeki seranderler mısır kurutmak için yapılmışlardır. Taş köprüler
genellikle tek kemerlidir. Ahşap köprülerde açıklığı aşmak için daha
fazla zorlukların çözülmesi gerekmiştir. Bu tip köprülerden Kaptanpaşa
Buzlupınar Köprüsü özgün bir örnektir. Ne yazık ki, son yıllarda şehirlerde
ve köylerdeki bu halk yapı sanatının ürünleri yıkılıp yok edilerek
yerlerine sağlıksız beton yapılar inşa edilmektedir. Böylece zengin
unsurlar taşıyan Karadeniz yapı kültürü hızla yok olmaktadır.