RİZE
EL SANATLARI
Karadeniz Bölgesinin
mimari ve el sanatlarıyla ilgi çeken illerden biri Rize'dir. Doğal güzelliği,
hamsisi, Rize bezi ile ünlü bu kentin yaylaları, mutfağı gibi el sanatları
açısından da Türk kültür ve sanatında ayrı bir yeri vardır. Hızlı bir
kentleşme olgusuna girmiş bu ilin halk mimarisi yanısıra el sanatları da
21. yüzyıla doğru yeni biçimler almakta çağdaşlaşma ile orantılı
olarak yavaş yavaş el sanatları yerini endüstri ürünlerine bırakmaktadır.
Bu durum pek çok ustanın, halk sanatçısının farklı iş alanlarına kaymasına
sebep olmakta ve yakın bir geçmişe kadar bağ ve bahçeleri süsleyen
naylaların (ahşaptan yapılmış küçük ambar kuruluşları) bile
yerlerinden taşınarak şehir merkezinin bir köşesine bir kültür varlığı
olarak monte edilmesiyle açık hava müzeleri kurma yolunda adımlar atıldığı
gözlenmektedir. Diğer taraftan şehirde yeni oluşturulan Etnografya Müzesi kültür
varlıklarına sahip çıkma, sergileme ve belgeleme açısından güzel bir örnek
vermektedir. Ancak bu müzeyi bezeyecek Rize'de bulunmuş mezar taşlarından
plekilere, minberlerden kemençelere, giyim kuşamdan ev eşyalarına kadar geniş
bir yelpazeye yayılan çeşitli malzemeyle yapılmış taşınabilir
nitelikteki maddi kültür varlıklarının henüz dönemlere, yüzyıllara göre
sınıflanması belgelenmesi tamamlanmış değildir. Günümüzde sanat tarihçiler,
halkbilimciler ve geleneksel Türk elsanatçılar envanter çalışmalarını sürdürmektedir.
Burada amacımız Rize
merkez ve çevresinde 20. yüzyılda yapılan taşınabilir nitelikteki
elsanatlarını tanıtmak, ağaç işleri ve bitkisel örücülük, dokumacılık,
dokumayı bezeyen sanatlar- işlemeler, tenteler, oyalar, el örgüleri, yorgancılık,
metal işleri -bakırcılık, teneke işleri, demircilik ve taş işleri olarak
sıralanabilecek el sanatlarını Rize'ye özgün örneklere ağırlık vererek
kısaca sergilemektir. Böylece zamanla nitelik ve nicelikleri değişen el
sanatlarına toplu bir bakış ve durum belirlemesi yapmaktır. Günümüzde bakır,
demir ve teneke işçiliğinin yanı sıra dokumacılığın kaybolduğu, ağaç
işleri dışında örücülüğün azaldığı buna karşılık el örgülerinin,
yorgancılığın eski önemini koruduğu bakır işçiliği ile uğraşan dükkanların
yerini sobacılara, kazancılara, el tezgahlarının yerini elektrikli
tezgahlara bıraktığı Rize merkez çarşısı yanısıra çevresini diğer
bir ifadeyle Rize ilinin elsanatlarını örneklerle sunmaktır. Böylece önceleri
el üretimi (manüfaktör -manufacture) olarak belli bir kültürel birikimin süzgeçlerinden
geçerek tasarlanmış bu örneklerle çağdaş teknolojinin getirdiği
yeniliklerle fabrikasyon olarak yapılan ürünler bağlamında artistik el
sanatları düzeyine ulaşmış geleneksel Türk elsanatlarından çeşitli açılardan
yararlanılmasını sağlamaktır.
Ağaç İşleri ve
Bitkisel Örücülük
Bitki örtüsü bakımından
zengin olan Rize'nin ağaç işlerinde kullanılan malzeme kızılağaç (kızılçam),
şimşir, ıhlamur, kestana, ceviz, fındık, gürgen, erik, elma vb. gibi ağaçlar,
çeşitli metallerden yapılmış kuşak, çiviler; değişik bileşimli tutkal
ve boyalar, uygulanan teknikler ise oyma, çakma, bükme, dizme, çatma, boyama
olarak sıralanabilir. Yapılan eşya türlerine gelince bunlar çekme sofra,
iskemle, tekne, kovan, yayık, ağaçtan yapılmış kova çeşitlemeleri olan
kadı ve gerdel, kaşık, kepçe, ezmelik, beşik, sandık vb. gibi günlük
gereksinimi karşılayan parçalardan oluşmaktadır. Bu grubu yalın bir
ifadeyle süslenmeden biçimlendirilmiş bir grubu yapıldıktan sonra süslenmiş
olan türlerin bu grubun ise boyanarak bezendiği gözlenmektedir. Yalnız keski
hareketleriyle biçimlendirilmiş oyma parçalar arasında halk dilinde ozaşe
olarak isimlendirilen karalahana bezmelikleri, ekmek teknesine kıyasla daha küçük
boyutlu hamsi tekneleri, çeşitli sayıda kuşaklarla boğulmuş dizme çatma
tekniğiyle yapılmış örnekler kapsamında fasulye turşusu kadıları ayran
yayıkları, su kufaları, çakma parçalar arasında ise sırtsız, kısa gövdeli
dört ayaklı halk dilinde iskemi olarak bilinen ahşap kamalı iskemleler
Rizelilerin güzelle yararlıyı bütünleştirdiği tasarımlar olarak dikkat
çekmektedir. Hala yapımı turistik eşya olarak sürdürülen beşikler diğerlerinden
boya kullanımı ile ayrılmaktadır. İskemleler gibi bazı üniteleri
tornalarda hazırlayan, kızıl çamdan yapılan beşikler ahşaptan boncuk
keserek bezenmektedir. Canlı renklerle boyanan ünitelerin birbirine çakılmasıyla
oluşturulan beşiklerin gürgen ve kestane ağacı kullanılarak yapılan
halkalarla salladıkça ses çıkaran çeşitleri ünlüdür.
Ya ağaçtan çakılmış
iskemle iskeletleri ile bağlantılı olarak ya da sepetçik biçiminde gelişen
bitkisel örücülüğün Rize elsanatları arasında ayrı bir yeri vardır. İskemlelerin
dört ayağını üstte birbirine bağlayarak bir oturma ünitesi oluşturan
bitkisel örücülük sarmaşık, mısır kapcığı ve mısır fidesinden elde
edilen iplerle yapılmaktaydı. Rize'nin ırmak kenarlarında kendiliğinden
yetişen sarmaşıkla yapılan örneklerin yerini günümüzde giderek sentetik
elyaftan hazırlanmış iplerin aldığı görülmektedir. Balık sırtı ve hasır
örgü çeşitlemeleri ile sarı ve yeşil renklerde hazırlanmış örneklere
on yıl öncesine kadar rastlanılmaktaydı. Bugün bu türlerin turistik eşya
niteliğinde küçültülmüş boyutlarda yaşatılmağa çaba harcandığı
dikkati çekmektedir.
Fındık dallarını çıtlatıp
kırdıktan sonra çakıyla kesilen düz şeritlerle örülen sepetler ayaklı
(topuklu) ve ayaksız olmak üzere iki ana başlık altında kümelenmektedir.
Topuksuz parçalar yayvan gövdeli ve genellikle saplı tasarlanmıştır.
Topuklu parçalar ise tek topuklu, ağız kısmına doğru genişleyen üzüm
toplamaya yarayan, ince uzun gövdeli tiyeter, diğerine kıyasla daha büyük
boyutlu iki topuklu topuklarına ip bağlanarak sırtta taşınan çay sepeti
olarak isimlendirilen ağız kısmına doğru gövdesi genişleyen sırt sepeti
ve üç topuklu çay sepetinden daha küçük boyutlu, saplı elde taşınan yük
sepeti şeklinde sıralanabilir.
Gerek yüksekliği 50
cm.den aşağı olmayan tiyeterler gerekse yüksekliği 55 cm. ağız çapı 40
cm. çevresinde olan çay sepetleri ve gerekse yüksekliği 35 cm. ağız çapı
28 cm. çevresinde olan üç topuklu sepetlerin tek renkli ve iki renkli türleri
bulunmaktadır. Fındık ağacının naturel renkleri olan kahverengi ve beyaz
şeritleri bir alt bir üstten geçirerek örülmektedir. Günümüzde Gündoğdu'da
turistik eşya niteliğinde sepetler yapılmaktadır.
Dokumacılık
Rize dokumaları bir
renkli (monokrom) ve birden fazla renkli (polikrom) dokumalar olarak iki ana başlık
altında ele alınabilir. Bir renkli dokumalar kullanılan malzeme göz önüne
alınarak kendi içinde yalnız halk dilinde kendir ipi olarak isimlendirilen
kenevir ipiyle dokunanlar, yalnız pamuklu iplikle dokunanlar ve kendir ipi,
ipek iplik, pamuklu iplik bileşimleriyle dokunan yörede melez olarak
isimlendirilen dokumalar şeklinde gruplandırılabilir.
Atkısı ve çözgüsü
kendir ipinden yapılan dokumalar kalın kendir ipinden dokunmuş sert ve seyrek
bir dokuma türü olan 40 cm. eninde naturel bej renkli bir dokuma türü olan
feretiko, feretikodan daha kalın dokunmuş şal kuşağı, feretikoya kıyasla
daha ince, yumuşak ve daha açık renkli olan bazı kaynaklarda 1958'den bu
yana yapılmadığı ileri sürülen keten, en kalın kendir ipinden dokunan sık
dokunmuş çuval görünümünde çay soldurma bezi olarak kullanılan şut
bezinden oluşmaktadır.
II. Dünya Savaşından
sonra giderek yaygınlaştığı ileri sürülen, atkı ve çözgüsü pamuktan
yapılmış, kalın, tok, beyaz tülbent görünümündeki pamuklu dokumalar
yalnız pamuk iplikle dokunan örnekler olma yanısıra Rize dışından
getirilen ipliklerle dokunmalarıyla ilgi çekmektedir. Melez dokumalara
gelince, bunların çözgüsü kendir ipi, atkısı ipek ipliktendir. Pamuk
iplikle çözülenleri de bulunmaktadır. Feretiko dışında bir renkli
dokumaların bazen atkı ipliklerinde yapılan farklı seçim ve hareketlerle
dokunurken nakışlananları, ensiz uçlarında birden fazla renkli süslemeler
yapıldığı gözlenmektedir. Bir grupta ise halk dilinde düner adı verilen küçük
deliklerle desenlenmiş örneklere rastlanmaktadır.
Birden fazla renkli (polikrom)
dokumalara gelince, bunlar bir renk dokumalardan onların don, göynek, peşkir,
yağlık vb. gibi ya iç giyim ya giyim aksesuarları diğer bir ifadeyle kuşam
ya da ev örtüsü olarak dokunmaları ve dış giyimde ya dolay, futa peştamal
ya da başa örtülen atkı olmalarıyla ayrılmaktadır. Ya atkı ya çözgü
ipliği aracılığıyla desenlendirilen bu dokumalar dolay ve atkı çeşitlemelerinden
oluşmaktadır.
Dolay peştamal bele
dolanarak kullanılan dokurken yatay, takarken dikey çizgi desenli, futa olarak
da isimlendirilen bir dokumadır. Genellikle atkısı pamuk, çözgüsü pamuk
olan futa peştamallar giysi üzerine önlük gibi sarılmaktadır. Rize'nin
dolay peştamallarında gözlenen en yaygın renkler siyah ve karşısında mor,
yeşil, pembe, mavi ve krem olarak görülmekteydi. Büyük bir olasılıkla önceleri
Rize'de de dokunan dolay peştamalların üretimi sonradan Karadeniz'in başka
merkezlerine geçmiştir. Genellikle atkı olarak kullanılan ve Rizeli kadının
simgesi biçimine dönüşen Makaslı Keşanlara gelince bu dokumalar çözgü
ipliğinde yapılan batık boyamalardan elde edilen renkler sayısıyla
desenlendirilmekteydi.
Fes rengi, siyah, sarı,
beyaz renkli pamuk ipliklerle çözgüsü sarılan ve atkısı tek renk pamuk
iplikle dokunan Makaslı Keşan atkılarının 20. yüzyılın ilk yarısında
ipek iplikle yapılanlarına da rastlanmaktaydı. İpek iplik kullanımı açısından
benzer bir durum futa peştamaller gibi çizgisel desenli dokunan ipek atkılar
için söz konusuydu. 1988 yılında 20. yüzyılın ilk yarısından kalan,
Rize'de ipek iplikle dokunmuş iki ucu turuncu ve sarı çizgisel bordürlü
lacivert zeminli atkılar sandıklarda saklanmaktaydı.
1988'li yıllarda Rize dağ
köylerinde elde iki pedallı şak şak tezgahı yerine dört pedallı
tezgahlarda dokunularak getirilen feretikoların da kaybolduğu günümüzde
elektrikli tezgahlarda kendir ipiyle ısmarlama olarak çok kısıtlı keten
dokunduğu ince pamuklu tülbent türü dokumaların yerini Nazilli dokumalarını
çağrıştıran fabrikasyon Rize bezi olarak adlandırılan kumaşlara bıraktığı
ve bu alanda hizmet veren Rize -Hopa karayolu üzerindeki Güneydoğu'nun
Hamidiye mahallesinde bulunan kuruluşun yeni elektrikli tezgahlarla donatıldığı,
1988'lerde Rize merkez Peripol Mahallesinde Makas Keşan atkılar dokunurken günümüzde
dokunmadığı belirlenmiştir.
Dokuma Bezeyici
Sanatlar İşlemeler -Tenteneler -Oyalar
Yörede top iğne, şerit
iğne olarak isimlendirilen yuvarlak ve yassı iğnelerle kendir ve pamuklu
dokumalar yanısıra ipek üzerine vatel teli olarak adlandırılan pamuklu
iplik, ipek iplik ve metal ipliklerle işlemeler yapılmaktadır. Gözlenen başlıca
iğneler dokumanın iplikleri sayılarak yapılan iğnelerden hesap iğnesi,
dokumanın iplikle sayılmadan iğnelerden kum işi, delik işi, sarma, cambaz
(sarhoş bacağı) çengelli (çengel iğnesi), çapraz iğne (kaneviçe),
kordon tutturma (tutturmalı) iğnelerdir. Dikkati çeken işleme türleri ise
yağdan isimlendirilen yağlık, peşkir, seccade, bohça, namaz yağı, yastık
(seccade) olarak sıralanabilir. İşlemelerde seçilen konular ise cazı gülü
(yaban gülü), hamacuna (çilek) kavlağan yaprağı, kerez (kiraz) vb. gibi
bitkisel bezemeler, cami, taka gibi nesneli bezemeler ve üçgen, kare, dikdörtgen,
daire vb. gibi geometrik bezemelerden oluşmaktadır. Bir renkli ve birden fazla
renkli işlemeler olarak iki ana başlık altında kümelenen işlemelerde bir
renkli parçalarda altın ve gümüş rengi birden fazla renkli parçalarda ise
pembe, kırmızı, pepeçi rengi (bordo), patlıcan rengi, turuncu, kahverengi,
siyah, yeşil ve mavi ile renklendirilmeler yapılmıştır. Canlı renkler ve
sert kontrastlarla renklendirilmiş, parçalarda stilizasyonlarla biçimlendirmeler
yapılmış ve genellikle antinaturalist bir üslup uygulanmıştır. Bir grup
çapraz iğne ile işlenmiş örnekte tonlamalı renklendirilmelerle daha gerçeğe
yaklaşan naturalist biçimlendirmelere rastlanmaktadır.
Tentene ve Oyalar
Yörede ya mil olarak
isimlendirilen tığ kullanılarak 50-70 numara pamuklu ipliklerle delik dolgu
biçiminde oluşturulan trabzan adı verilen zincir çekilerek ya da iğneyle çeşitli
düğümler atarak yapılan tenteneler ince örgüler alanında büyük bir
zenginlik arzetmektedir. Genellikle yatak takımlarına, peşkirlere, bohçalara
dikilen ya da tığla monte edilen tenteneler arasında yastık geymesi olarak
adlandırılan yastık kılıfları hem işlemeleri hemde tenteneleriyle ilgi çekmektedir.
2 ile 10 cm. arasında değişen genişliklerde ince uzun şeritler biçiminde
örülen tentelerin uzunluğu takıldığı eşya türüne paralel olarak değişmektedir.
Tentenelerin 10 ile 30 cm. arasında genişlikleri değişen ve perdelere de takılan
çeşitlemeleri bulunmaktadır. Diğerlerine kıyasla daha geniş bir bordür biçiminde
örülen tek renk beyaz tenteneler beyaz dokumadan yapılmış perdelerin
eteklerini süslemektedir.
Genişlikleri 1 ile 4 cm.
arasında değişen, daha ince ipliklerle örülen oyalara gelince bunlar hem
birden fazla renk çeşitlemeleriyle de uygulanmaları hem bazen pul, boncuk
kullanımı hem de bir grubun üç boyutlu olmalarıyla tentenelerden ayrılmaktadır.
Temelde tenteneler gibi zincir çekilerek yapılan tığ oyalarının kenar
temizleme ve çembere oyayı bağlamak için uygulanan zürafa adı verilen
kenar temizleme iğneside bulunmaktadır. Tentenelerden daha ince olan oyaların
bir grubunda süsleyici gereç olarak kullanılan irili, ufaklı pullarıyla
dikkat çekmektedir. Çemberleri süslemek amacıyla tasarlanmış bu oyalar
arasında Çamlıhemşin çevresinde parapul olarak isimlendirilen pullu oyalar
tipiktir. Genellikle siyah ya da lacivert çemberleri bezeyen bu oyalardan tırtıba
ve bedal adıyla bilinenleri ünlüdür. Pul kullanmadan yapılan birden fazla
renkli örnekleri arasında bazıları anlam yüklü bazıları bitkisel,
nesneli, figürlü ve geometrik bezemeleriyle göz kamaştırmaktadır. Ya bir
renkli ya birden fazla renkli çemberleri çevçeveleyen oyaların benzer
konularına tentenelerde de rastlanmaktadır.
El Örgüleri
Değişik sayılarda şişle
elde örülen koyun, keçi, teke ve oğlak vb. gibi hayvanlardan elde edilen yün
ve kıl işleri Rize'de yapılmaktadır. Önceleri doğal boyalarla boyanmış
yada natürel yün ve kıllardan elde eğrilerek uygulanan bu işlerin giderek
ya fabrikasyon hazır yünden ya da sentetik elyaflı ipliklerden yapıldığı
gözlenmektedir. Başlık, kazak, hırka, yelek, eldiven ve çorap türlerinden
oluşan el örgülerinin arasında çoraplar fark edilmektedir. Ya bir renkli ya
birden fazla renkli çoraplar kapsamında birden fazla renkli çoraplar çeşitlemeler
içermektedir. Ya kısa ya uzun konçlu olarak yapılan çorapların beş şişle
örülenleri ünlüdür. Hemşin, İkizdere ve Çamlı Hemşin başlıca üretim
merkezleridir. Beş şişle örülen çoraplara burundan başlanmaktadır. Yüz,
ters, lastik örgü, ilmek sarma çeşitlemeleriyle yapılan çoraplarda
genellikle birden fazla iplikle çalışılmaktadır. Halk dilinde iki telli
olarak isimlendirilen iki renk yünle örülenler yanısıra ikiden fazla renkle
örülen on beş tele kadar sayısı artan örnekler de vardır. İlgi çeken
bir grup da çalıklı adı verilen örerken iğne ardı iğnesi gibi nakışla
uygulanmıştır. Örerken ipliği ilmeğin ön ve arka yüzünden geçilerek
yapılan bu türde, örgü yünü yanısıra bazen ikinci bazen üçüncü, dördüncü
renkte iplik kullanılmaktadır. Karadeniz'in başka merkezlerinde de örneğin
Samsun'da da uygulanan bu çeşitlemenin görüntüsünden işleme izlenimi algılamaktadır.
Çoraplarda seçilen
konular kirazlı, başak, çiçek, laleli, mısır sırası, çam dalı, zampara
çiçeği, tiken yaprağı, sarmaşık vb. gibi bitkisel bezemeler; tavuk ayağı,
kuşlu, kanatlı, koç boynuzlu, uğur böceği, kelebek (titer) vb. gibi figürle
bezemeler; çatal, kar tanesi, damlalı, süpürge, sepet vb. gibi nesneli
bezemeler; baklava, çengel, çubuklu, küp, yıldız vb. gibi geometrik
bezemeler ve aşık yolu, şaşırdı, gönül çengeli, gözü yaşlı, gelin
yanağı vb. gibi anlam yüklü bezemeler olarak sıralanabilir. Ya yatay sular
biçiminde farklı sayıyla yüzeye yayılan ya çorabın ön yüzünde burundan
bileklik yoluyla konca kadar uzanan dikey bir kuşakla bezenmiş örneklerin
taban ünitesi geometrik çizgilerden oluşan farklı bir desenle tasarlanmıştır
ve topuk üstü genellikle bir serpme motifle süslenmiştir.
Bu arada giderek azalan kıl
örgüleri arasında süt süzgeci olarak tasarlanan parçaların gerek işlev
gerek kullanılan malzeme açısından ayrı bir yeri vardır.
Yorgancılık
Rize'de yorgancılık açısından
çok zengin bir repertuvarla karşılaşılmaktadır. Rize'de merkez çarşısında
yirmiyi aşkın dükkanla Yorgancılar Çarşısı bu konuda tanıklık
etmektedir.
Aynı zamanda atölye
olarak kullanılan dükkanlarda değişik malzemeyle, değişik boyut ve süslemelere
sahip yorganlar dikilmektedir. Genellikle yüzü ve astarı farklı kumaştan örneğin
ipek atlas, mermerşahi, basma vb. gibi kumaşlardan hazırlanan yorgan kılıflarının
ya pamuk ya da yünle doldurulduğu, tek dikişle dikildiği ve ağırlıkla çift
kişilik yorgan yapıldığı görülmektedir. iki kişilik yorgan için 4 kilo
pamuk, astar için 5 metre mermerşahi, yorgan yüzü için 4 metre 60 santim
tek en basma ya da atlas kullanılmaktadır. Yorgan boyutları 190x200 cm. ile
230 cm. arasında siparişe göre değişmektedir. Ustalar önce kestiği kumaşlarla
astar ve yüzü birleştirmekte (çatmakta) böylece bir torba oluşturmakta
sonra bu torbayı (kılıfı) pamuk yada yünle doldurmakta (döşemekte)
doldurulan maddeyi iyice yerleştirip, kaymaması için çok geniş bir teğelle
tutturduktan sonra tebeşirle yüzeyi desenlendirmekte ve desen çizgilerinin üstünde
yorgan iğnesini bir alt ve bir üstten geçirerek atlas yorganı 50 numara
pamuklu iplikle, mitili ise 60 numara pamuklu iplik kullanarak dikmektedir (sırımaktadır).
Bazı örneklerde üzeri
işlenerek süslenmiş ipek atlas yüzlere de rastlanmaktadır. Sarma iğnesi
ile işlenmiş bu örneklerde farklı renkte ipliklere yorgan dikişi yanısıra
yapılan işlemelerle yorganların süslendiği görülmektedir.
İşlemesiz olarak hazırlanan
düz teğelti biçiminde sırılan yorgan dikişlerinin yüzde sık aralarla
uygulanan biçimleri Trabzon'da baskı yada ince iş olarak
isimlendirilmektedir. Baskının düz yatay çizgide gelişen türü batırmalı
baskı, düz dikey çizgide gelişen türü kara baskı ve diagonal çizgide
gelişen türü için çapraz baskı tamamlamaları kullanılmaktadır. Dükkanlarında
yere ayaklarını uzatarak oturan ve yorgan dikiminde bir iğne ve orta parmağına
taktığı ucu açık bir yüksükle çalışan ustaların üstün bir teknik
beceriyle yer yer yüzeye kabartma izlenimi verdiği kabartılan yüzeylerle çitilerek
geriye doğru çekilip zemine tutturulan kumaş yüzeyinde dikişlerle sağlanan
boş ve dolu kontrastlarıyla bezemeler oluşturduğu bazen boş, dolu yüzeyler
arasında daha sık iğne taramalarıyla yüzeye zenginlik kattıkları fark
edilmektedir.
Rize'deki yorgan
modelleri ya dikilmiş yorganlara ya da yorgancılardaki fotoğraflara bakılarak
seçilmekte ve çarşıda çok sayıda model bulunmaktadır. Genellikle modeller
adlarını ya yorgan üzerindeki motiften ya da kompozisyon bütününden
almaktadır. Yorgan modellerinin bazılar şöyle sıralanabilir. Motiften yola
çıkılarak isimlendirilen örnekler: Çerçeve, mekik, fiyonk, pervane, şemsiye,
tren yolu vb. gibi nesneli bezemeler; kelebek, kırlangıç, çavuş vb. gibi
figürlü bezemeler; güneş, ay, dünya, yarım ay vb. gibi kozmik bezemeler; küp,
yıldız, baskılı, baklava vb. gibi geometrik bezemeler; top dikiş, üç gül
vb. gibi bitkisel bezemeler. Geometrik çizgilerle tasarlanan modellerde, beş
orta vb. gibi kompozisyondan yola çıkılarak yapılan isimlendirmelere de
rastlanmaktadır. Bu arada adını bir şehirden alan anlam yüklü örneklerle
de karşılaşılmaktadır. Örneğin: Adana.
Atlas ve pamuklu mitil türlerinde
tek renkli (monokrom) basma türlerinde kumaşın verdiği özellikle çok
renkli (polikrom) nitelikler gösteren yorganlar arasında kompozisyon tek
renkli örneklerde daha belirgindir. Çok renkli örneklerde kumaşın deseni
ile yorganın kompozisyonu arasında bir uyum görülmemektedir. Genellikle
antinaturalist yada nonfiguratif biçimlendirmelerle tasarlanan kompozisyonlar
bir yada iki sıradan oluşan bir çerçeve bordürü içinde oturtulmuştur.
Örneklerde beliren
kompozisyonlar ya bir merkez çevresinde gelişen kompozisyonlar ya da sıralamalarla
düzenlenen kompozisyonlar olarak iki ana grup altında toplanmaktadır. Bir
merkez çevresinde gelişen kompozisyonlar ya da bir merkezde dağılan
kopmozisyonlar yada bir merkez de toplanan kompozisyonlar olarak iki ana başlık
altında kümelenmektedir. Her iki türde de göbek ve dört köşe belirgindir.
Sıralamalarla düzenlenen kompozisyonlar ise motiflerin sıralamalarla yüzey
üzerine yerleştirilmesiyle oluşturulmuştur. Bunlar düzgün sıralamalar,
kaydırılmış sıralamalar, bağlantılı sıralamalar biçiminde dizilen
motiflerle oluşturulmuş kompozisyonlar olarak üç ana başlık altında kümelenmektedir.
METAL İŞLERİ
BAKIRCILIK -TENEKE
İŞLERİ -DEMİRCİLİK
Rize bakırcılığının
kazan, el leğeni, tas, gügüm, ibrik, bakraç, tava, süzgeç vb. gibi örnekleri
genellikle dövme tekniğinin uygulandığını göstermektedir. Bakır külçeleri
ya da levhaları çekiçleyerek uygulanan dövme tekniğiyle yapılmış bu parçalar
arasında özellikle alt bağlantı yerlerindeki ince çekiç dövmeciliğiyle
uygulanmış, geçme dövme tekniği sap ve kulplardaki perçinleme ve özellikle
hamsi süzgeçlerindeki delik işçiliği fark edilmektedir. Bu arada bir grup
su güğümünde karşımıza çıkan içine bazı maddeler yerleştirerek kapağın
açılırken ses çıkarmasını sağlayan uygulamalara da rastlanmaktadır. On
yıl öncesine kadar Bakırcılar Çarşısında çalışan bakır işi ustalarının
yerinde bulunmadığı, artık aynı zamanda atölye olarak kullandıkları dükkanlarda
yapının tabanına monte edilmiş farklı boyutlarda ahşaptan yapılmış
tezgahlar önünde farklı boyut ve biçimlerdeki örslerle bakır levhaları çekiç
ve tokmakla dövmedikleri görülmektedir. Bu arada bir yan dal olarak kalaycılığın
az sayıda ustayla süregeldiği, mıhlama tavalarının artık etnografik
malzeme olarak değerlendirildiği fark edilmektedir. Benzer durum teneke işleri
ve demircilik içinde söz konusudur.
TENEKE İŞLERİ -DEMİRCİLİK
Teneke işlerinde de on yıl öncesine kadar Rize Pazarında bulunabilen
tenekeden yapılmış fenerlerin kaybolduğu gözlenmektedir. Çayelinin
Tenekeciler Çarşısında yakın zamana kadar bulunabilen fenerler teneke
olarak isimlendirilen ince galvanizli saçtan yapılmaktaydı. Gelberi ve likmen
olarak açıkta yanan türleri de bulunan fenerlerin üstündeki halka ile asılan,
üçgen prizma tepelikli ve kenarları camdan yapılmış dikdörtgen gövdelikleri
de vardı. Aydınlanmak için balıkyağı yakılan fenerlerde sonraları gaz yağı
kullanılmaktaydı.
Önceleri özellikle
kilit, anahtar, ocakta kullanılan saç ve ateşlik zinciri (gelenbur), tiyeter
askısı vb. gibi ev eşyası yapımı türleri yanısıra Rize'nin taş köprülerinin
tam ortasındaki kilit taşından aşağı doğru sarkan zincir biçimindeki askılarda
çeşitlemeler sergilenmiş demir işleri makineleşme sürecinde el işçiliğini
yitirmiştir.
TAŞ İŞÇİLİĞİ
Rize'nin taş işçiliği örnekleri arasında pleki (peleki) adı verilen bir tür
tandırların ayrı bir konumu bulunmaktadır. Ekmek, hamsi vb. gibi yiyecek
maddelerini pişirmek için taştan yapılmış yuvarlak ağızlı, yuvarlatılmış,
oval gövdeli, düz kaideli küpler tipiktir. Rize'de bulunan taş ocaklarından
koparılan karataş kitlesi önce içe doğru oyularak sonra dış yüzeyi
yuvarlatılarak oluşturulmaktadır. Koltuk, yarım koltuk, çeyrek koltuk vb.
gibi isimlerle bilinen çeşitli boyutlarda örnekleri bulunan bu taş küplerin
hamsi pleki türlerinin kaidesinde hamsinin pişerken suyunun akmasını sağlamak
için açılmış bir delik bulunmaktadır.
Sonuç olarak denilebilir
ki bu kitabın bir ünitesinde kısaca aktarılmağa çaba harcanan Rize, 20. yüzyıl
elsanatları maddi kültürümüzün engin bir uzantısı manevi kültürümüzün
değerli görselleridir. Ya el işi ya el sanatı ya da artistik elsanatı düzeyine
ulaşmış bu parçaların önceki yüzyıllara ait gelişim çizgisi de araştırılmalı
ve yirminci yüzyıl da buna eklenerek daha detaylı bir sistematikle
belgelenmelidir.